Keşfet

Art Detectives, yayınlanması beklenen yeni bir suç drama dizisidir. Dizi, Londra Metropolitan Polis Teşkilatının en küçük birimlerinden biri olan Kültürel Miras Suçları Biriminde görevli, sanata düşkün Dedektif Müfettiş Mick Palmer (Stephen Moyer) ve onun düz mantıklı ortağı Dedektif Çavuş Shazia Malikin (Nina Singh) maceralarını konu alır. Dizi, her bölümde farklı bir sanat eserinin veya antika objesinin merkezde olduğu cinayetleri ve suç vakalarını ele alır. Mick Palmerın sanat ve antika dünyasına olan derin bilgisi, bu birimin karmaşık ve ç...oğu zaman elit suçlularla dolu davalarını çözmelerinde onlara avantaj sağlar. Olaylar, eski ustaların tablolarından Banksy sokak sanatına, ortaçağ el yazmalarından koleksiyonluk plaklara kadar geniş bir yelpazede değişir. Art Detectives, polisiyenin yanı sıra sanat dünyasının perde arkasına, koleksiyonerlerin, galerilerin ve sanat simsarlarının gizemli dünyasına da bir bakış sunar. Dizi, bir yandan gerilimli cinayetleri çözerken, diğer yandan karakterler arasındaki dinamiklere ve mizahi unsurlara da yer verir. Palmerın tuhaf halleri ve Malikin gerçekçi yaklaşımı, bu ikiliyi hem eğlenceli hem de etkili bir dedektif ekibi haline getirir. Stephen Moyer, polisiye dizi, 2025 dizileriDaha fazla göster

Countdown, gerilim ve suç türünde bir İngiliz dizisidir. Dizi, sıradan insanların hayatlarının, beklenmedik olaylar ve gizli kalmış sırlar yüzünden nasıl altüst olduğunu, her geçen saniye gerilimin arttığı bir geri sayım atmosferinde işler. Genellikle her bölüm veya mini dizi formatında, bir suçun veya krizin çözümüne kadar geçen süreyi takip eder. Dizinin ana odak noktası, genellikle bir veya birden fazla karakterin karşılaştığı bir tehdit, bir cinayet gizemi veya bir skandalın ortaya çıkış sürecidir. Bu süreç, belirlenmiş bir zaman dilimi iç...inde (örneğin 24 saat, bir hafta gibi) yaşanır ve izleyiciyi olayların içine çekerek gerilimi sürekli yüksek tutar. Karakterler, bu geri sayım boyunca hem dış etkenlerle hem de kendi iç çatışmalarıyla mücadele etmek zorunda kalır. Countdown, sıklıkla karmaşık ilişkileri, ahlaki ikilemleri ve şüphe unsurlarını kullanarak izleyiciyi tahmin yürütmeye teşvik eder. Karakterlerin geçmişleri, sakladıkları sırlar ve motivasyonları, hikayenin katmanlarını oluşturur. Dizi, Sıradan bir hayatın yüzeyinin altında ne kadar karanlık sırlar yatıyor olabilir? sorusunu merkezine alarak, gündelik yaşamın tanıdık ortamlarında beklenmedik tehlikeler yaratır. gerilim dizisi, suç dizisi, İngiliz dizileriDaha fazla göster

Hikaye, iyi kalpli ve sürekli talihsizliklerle boğuşan Kang Ji-wonun etrafında döner. Bencil ve borç içinde yüzen kocası Park Min-hwan ile sefil bir evliliğe ve baskıcı kaynanası tarafından sömürülmeye maruz kalır. Bütün bunların üstüne, kanserle savaşmaktadır ve son evre teşhisi konulur. Hastanede yatarken, en büyük ihaneti öğrenir: Güya en iyi arkadaşı Jung Soo-min, kocasıyla ilişki yaşamaktadır. Ji-won onlarla yüzleşir ve bu durum, Min-hwanın öfke patlamasıyla Ji-wonu öldürmesiyle sonuçlanan şiddetli bir kavgaya dönüşür. Ancak Ji-won ölmek... yerine, kendini 10 yıl öncesinde, yani evliliğinden ve kanser teşhisinden önceki 2013 yılında uyanmış bulur. Trajik geleceğine dair anılarıyla donanmış olan Ji-won, kaderini değiştirmeye kararlıdır.Daha fazla göster

Qui sème le vent, geçmişinden kaçmaya çalışan genç bir kadının, hayatını altüst eden şok edici gerçeklerle yüzleşmesini konu alan sürükleyici bir suç ve dram dizisidir. Ana karakterimiz, kendi karanlık geçmişinden sıyrılmak için yeni bir hayata adım atan ve bir çiçek çiftliğinde iş bulan bir kadındır. Ancak, umut ettiği huzuru bulamaz ve hayatı, çiçek çiftliğindeki işvereninin ani ve gizemli ölümünün ardından altüst olur. Kadın, bu cinayetten sorumlu tutularak kendini bir anda cinayet suçlamalarıyla karşı karşıya bulur. Bu durum, onu sadece ma...sumiyetini kanıtlamak için değil, aynı zamanda geçmişindeki gölgelerle de hesaplaşmak zorunda bırakır. Soruşturma ilerledikçe, ortaya çıkan şaşırtıcı bir gerçek, tüm hikayeyi kökünden değiştirir: Ölen işvereni, aslında biyolojik babasıdır.Daha fazla göster

Too Much, Lena Dunham ve Luis Felber tarafından yaratılan ve yönetilen, çağdaş ilişkiler üzerine odaklanan bir romantik komedi-drama dizisidir. Dizi, New Yorkta kariyerine odaklanmış hırslı bir kadın olan Jessicayı (Megan Stalter) merkezine alıyor. Hayatı, Londrada kendine bir rock yıldızı olarak hayat kurmuş ancak yalnız hisseden Felix (Will Sharpe) ile tanıştığında beklenmedik bir yöne sapıyor. Dizi, Jessicanın New Yorktaki başarılı ancak tatmin edici olmayan hayatını terk edip Londraya taşınması ve burada Felix ile olan ilişkisini keşfetmes...ini konu alıyor. Bu ilişki, modern aşkın karmaşıklıklarını, bağlılık korkusunu, kişisel hırsları ve karşılıklı bağımlılığın zorluklarını mizahi ve düşündürücü bir şekilde ele alıyor. Hem komik hem de dokunaklı anlarla dolu olan dizi, çok fazla sevgi, çok fazla bağlılık veya çok fazla kişisel alan arayışının getirdiği dengesizlikleri inceliyor.Daha fazla göster

Stephen Kingin çok satan aynı adlı romanından uyarlanan The Institute, olağanüstü yeteneklere sahip çocukların gizemli bir şekilde kaçırıldığı ve bir Enstitüde tutulduğu korkutucu bir hikayeyi anlatıyor. Dizi, ebeveynleri vahşice öldürüldükten sonra kaçırılan ve uyandığında kendisini Minnesota ormanlarının derinliklerindeki bu ürkütücü Enstitüde bulan 12 yaşındaki dahi Luke Ellisi merkezine alıyor. Enstitü, Luke gibi telekinezi (nesneleri zihin gücüyle hareket ettirme) ve telepati (zihin okuma) gibi özel yeteneklere sahip diğer çocuklarla dolu...dur. Çocuklar, Enstitünün zalim yöneticisi Bayan Sigsby ve onun acımasız personeli tarafından, yeteneklerini güçlendirmek ve manipüle etmek amacıyla çeşitli testlere, işkencelere ve deneylere maruz bırakılırlar. Bu deneylerin nihai amacının ne olduğu, çocukları sürekli bir korku ve belirsizlik içinde bırakır.Daha fazla göster